Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti grup toplantısında konuştu.
Yorulan, motivasyonunu yitiren arkadaşlarımızı kardeşlik hukukumuzu koruyarak dinlenmeye alacağız; yeni, heyecanlı arkadaşlarımızla kadromuzu güçlendireceğiz.
Öğretmenlere yönelik şiddetle mücadelede yasal zeminin güçlendirilmesine ihtiyaç duyuyoruz. Meclis tatile girmeden yasal düzenlemeleri çıkarmamız gerekiyor.
Sivil anayasa iradesinin günlük siyasetin geçici tartışmalarına kurban edilmemesi kanaatindeyiz. Aceleye getirmeden ama çok da fazla uzatmadan istişari temasları bitirip somut adımlar atılmasında fayda görüyoruz. Biz sonuna kadar yapıcı ve uzlaşmacı tutumumuzu koruyacağız. Önümüzde inşallah kesintisiz bir 4 sene daha var. Bu 4 yılın her gününü ilk günkü heyecanla, ilk günkü aşkla dolu dolu geçirecek, ülkemizi her alanda Allah’ın izniyle yeni seviyelerle, yeni rekorlarla buluşturacağız.
Türkiye’nin son 21 yılına mührünü vurmuş bir kadro olarak gelecek asrına da eserlerimiz ve projelerimizle inşallah biz istikamet çizeceğiz. Şunu unutmayalım, 14 mayıs seçimlerinde aziz milletimiz iktidar olma yetkisini bizlere tevdi etmiş, 10 ay sonrasında 311 Mart yerel seçimlerinde ise bizlere bir ikazda bulunmuştur. 31 Mart seçimleri bir güven oylaması değildir. Seçmenin ülkenin idaresine ilişkin tercihlerinde bir kırılma, bir değişiklik olmamıştır. Önce 14 Mayıs’ta, 2 hafta sonra 28 Mayıs’ta seçmen kararlı bir şekilde hükümeti Cumhur İttifakı’na emanet etmiş, yerel seçimde tercihini sandığa farklı şekilde yansıtmıştır. Bu ikisini birbirinden ayırmak durumundayız. Elbette 31 Mart’ta milletin verdiği mesajı duymazdan gelecek değiliz. Biz o mesajı aldık, gereğini de yapmaya başladık. Ancak milletin Ak Parti’den ya da Cumhur İttifakı’ndan desteğini çektiğini zannedenler fena halde yanılırlar. Bu yanılgıya özellikle sizler düşmeyeceksiniz. Bakanlarımız, milletvekillerimiz, bütünüyle teşkilatımız, aziz milletimizin bize 14 Mayıs’ta yüklediği emanetin idrakinde olacağız. Bu emanetin bize 5 yıllığına yüklendiğinin farkında olacağız. Hiç ağa sola bakmadan, işimize, hedeflerimize kilitlenecek, milletimizin yüklediği emanetin inşallah hakkını vereceğiz.
Son dönemde gündeme gelen tüm hadiseyi tüm boyutlarıyla takip ediyoruz. Bürokratik vesayete izin vermeyiz. Kanunun dışına çıkan, marazı olan kim varsa hukuk zemininde mutlaka hesabını soruyoruz. Ülke ve millete karşı vazifesini yapmamasının hiçbir bahanesi olamaz.
Bize süre biçenler oldu, bize gazete manşetlerinden ömür biçenler oldu. Korkanlar, ürkenler hırslarına yenilenler oldu. Onlar şimdi yoklar, unutulup gittiler. Biz buradayız. Dimdik sapasağlam ayaktayız. Dava burada, yarın da burada olacak. Mevla ömür, milletimiz de yetki verdikçe burada olmaya devam edeceğiz.
Önceki hafta sayın Özgür Özel’i AK Parti Genel Merkezi’nde kabul ettikçe. Kendisiyle verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Türkiye’de siyasetin bir yumuşamaya ihtiyacı var ve biz bu konuda üzerimize düşeni yapıyoruz. Biz hiçbir zaman kutuplaşmanın tarafı olmadık. Hiçbir ayrım yapmadan 85 milyonun tamamını kucakladık. Milletimizin her bir ferdini ortak paydada bulaştırmak için mücadele verdik.
CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’i kabul ettik. Kendisiyle verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Türkiye’de siyasetin bir yumuşamaya ihtiyacı var. Biz bu konuda her zaman olduğu gibi üzerimize düşeni yapıyoruz. Biz hiçbir zaman kutuplaşmanın, gerilimin tarafı olmadık. Türkiye’yi bir gördük, beraber gördük. Hiçbir ayrım yapmadan 85 milyonun tamamını kucakladık.
Temennimiz odur ki; önümüzdeki 4 yıl gerilimle değil, karşılıklı hoşgörüyle geçsin. İstiyoruz ki muhalefet yapıcı olsun. Arzumuz odur ki; Türkiye’nin meseleleri siyasetin günlük polemiklerinin üzerinde ele alınsın.
FETÖ’ye diyet borcunu ödemek için ‘Yenikapı’ ruhunu baltalamak isteyenler asla boş durmuyor. Kuklayı da kuklacıyı da, oyunu kimin yazdığını da çok iyi biliyoruz. Ne kadar çirkinleşirse çirkinleşsinler biz o tuzağa düşmeyeceğiz. Bize yakışan ağır başlılık, hoşgörüdür. Başkaları ne yaparsa yapsın biz kucaklayıcı ve kuşatıcı olacağız.
Siyasette yumuşama iklimini kara kışa çevirmeye çalışanlar olduğunu, Cumhur İttifakı surlarında gedik açmak isteyenler olduğunu görüyoruz. Daha önce de bu tarz teşebbüslerle karşılaştık. Hamdolsun hepsinden güçlenerek çıktık. İnşallah yine aynısı olacak. Fitne odaklarına kesinlikle göz açtırmayacağız. Cumhur İttifakı daha da güçlenerek yoluna devam edecek.
Nakba’nın yıldönümünde umudunu muhafaza ediyoruz. Er ya da geç Filistinliler evlerine dönecekler. Er ya da geç Filistinliler yastıklarının altında muhafaza ettikleri o anahtarlarını kullanacak ve yuvalarına kavuşacaklardır. Hitler Yahudi soykırımını yaparken unutmayın yalnız değildi. Avrupa’daki birçok ülke Hitler’i destekliyordu. Hitler katliam yaparken kendisini yenilmez zannediyordu.
Dünyanın gözü önünde 8 bin 322 Boşnak kardeşimizi şehit ettiler. Yenileceklerini hiç düşünmüyorlardı. Ne oldu yakalandılar. Mahkemeye çıktılar ve bir zamanların kudretli politikacıları hesap verdiler, şimdi hapiste ölümü bekliyorlar. Er ya da geç Gazze kasabı Netanyahu’yu ve onunla ortak olanları aynı akıbet bekliyor. Göreceksiniz döktükleri her damla kanın hesabını mutlaka verecekler. 35 bin katlettikleri Filistinli ve yaraladıkları 85 bin halkın hesabını verecekler. Biz de enselerinde olacağız.
Gazze soykırımını sormadan, dünya temiz kalamaz. Kimse bizden sözümüzü yumuşatmamızı beklemesin. Bunlar barbar oldukları kadar şımarıklar. En ölümcül silahlarla, açlıkla susuzlukla insan öldürdüler. İnsanları evlerinden çıkarıp güya güvenli bölgelere yönlendirdiler. Güvenli bölgelerde sivil katlettiler. Annelerine evlatlarının parçalarını toplattılar. Tarihte bunun örneği yok. Hitler bile tarihe kara leke olarak geçenken bu kadar aleni yapmadı, bu kadar cüretkâr değildi.
Şimdi Hamas’ı destekliyoruz diye dışarıda ve içeride bizi eleştiriyorlar. Sizde hiç mi vicdan yok? Sanmayın ki İsrail, Gazze’de duracak. Bu azgın devlet, bu terör devleti eğer durdurulmazsa ‘Vadedilmiş Topraklar’ hezeyanıyla gözünü er ya da geç Anadolu’ya dikecek. İsrail, Gazze’de sadece Filistinlilere saldırmıyor, bize saldırıyor bize. Hamas, Gazze’de Anadolu’nun ileri hat savunmasını yapıyor. Bunu göremeyecek kadar kör müsünüz? Bugün ‘Hamas’a terör örgütü’ diyenler 100 yıl önce olsa inanın Kuva-yı Milliye’ye de ‘terör örgütü’ diyecekler, ‘asi, hain’ diyeceklerdi. Bu millet her zaman mazlumun yanında durmuştur.
‘Tayyip Erdoğan’ olarak tek başına kalsam da Filistinli, Somalili, Sudanlı mazlumların hakkını savunmaya devam edeceğim. Her zaman söylüyorum. Korkaklar zafer anıtı dikemez.