Ağca’nın tetikçiliğini yaptığı Papa suikastının altından ASALA çıktı

“`html

İtalya’da dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor. Özellikle Mehmet Ali Ağca’nın Papa II. Jean Paul’e düzenlediği suikast, yıllardır çözülemeyen bir bilmece olarak gündemde. Yeni yayımlanan bir kitap, 1981’deki bu önemli olayla ilgili şaşırtıcı bilgiler ve cesur iddialar sunuyor.

Gazeteci ve yazar Birgül Göker Perdisa, Ezio Gavazzeri’nin kitabı üzerine yenicumhuriyet.com’dan Osman Çutsay’ın sorularını yanıtladı.

İşte o dikkat çekici röportaj…

İtalyan demokrasisinde büyük tartışmalar sürüyor. Parlamentoda İtalyan istihbaratına terör örgütü kurma yetkisi vermek için bir yasal düzenleme gündeme geldi. Bu ortamda ise Papa suikastıyla ilgili yeni bir kitap yayımlandı. Sizce bu kitabın amacı nedir?

Birgül Göker Perdisa: İtalya’nın Başbakanı Giorgia Meloni liderliğindeki sağcı koalisyon, yeni bir güvenlik yasası çıkarma peşinde. Eğer bu yasa onaylanırsa, İtalya büyük ölçüde polis devletine dönüşecek. Yasada, temel hak ve özgürlükler büyük ölçüde kısıtlanıyor; barışçıl protestolar bile tehdit altında. Bu durum, istihbarat gözetimi altına girecek olan üniversiteleri, sim kart alımına dair yasaklamaları ve polisin yetkilerini artıracak çok sayıda madde içeriyor. İstihbarat birimleri, tarihi olarak hep terörist örgütlerle işbirliği yapmışlardır; bu yasayla bu durum yasal olarak pekiştirilecek.

Ezio Gavazzeni, “Papa Ölmeli” adlı kitabında, dönemin istihbarat örgütlerinin ASALA gibi terör gruplarıyla olan ilişkisini inceliyor ve İtalyan istihbaratının suçu KGB’ye atmak için bilerek yalan söylediğini savunuyor.

Kitapta hangi iddialar öne çıkıyor?

Birgül Göker Perdisa: Gavazzeni, eline geçen istihbarat belgelerinde, Papa II. Jean Paul’e 1977-1983 yılları arasında sadece Türk değil, Ermeni terör örgütü ASALA tarafından ölüm tehditlerinin olduğunu keşfetti. Bu durum daha önce İtalya gündemine hiç gelmemişti. Gavazzeni, Papa suikastının arkasında ASALA’nın olduğunu belgeleriyle kanıtlıyor. Ancak bu tür bir eylemin, CIA, Mossad gibi istihbarat yapıları olmadan gerçekleşmeyeceği de aşikar. Kitap, önceki iddiaları geçersiz kılmaktan çok, doğru parçaları yerine oturtma çabasını içeriyor. Bu kitabın Türkçeye çevrilmesi büyük önem taşıyor.

Gavazzeni, Ağca’nın rolünü nasıl betimliyor? ASALA ile olan ilişkileri hakkındaki çıkarımları nelerdir?

Birgül Göker Perdisa: 1975-1990 yılları arasında Orta Doğu’dan Roma’ya gelen binlerce Ermeni, CIA ve İtalyan istihbaratının işbirliğiyle Amerika’ya yerleştiriliyor. ASALA, bu süreçte kendi topraklarını geri kazanma peşinde. Ağca’nın 1980’li yıllarda bu tür organizasyonlara dahil olduğu ve ASALA tarafından kiralandığı iddiaları ortaya çıkıyor. Kitap, Ağca’nın her fırsatta kendisini Ermeni askeri olarak tanıttığını ve bu süreçteki ilişkilere dair önemli detaylar sunuyor. Bu yeniden analizlerle, Papa suikastının arkasındaki gerçekler netlik kazanmakta.

Gavazzeni’nin bu bağlamda dikkat çektiği diğer unsurlar neler?

Birgül Göker Perdisa: Gavazzeni, kitabında kamuoyuna açıklanmayan pek çok belge ve bilgiyle okuyucularını bilgilendiriyor. Özellikle, Papa suikastını araştıran hakim Ilario Martella ile yaptığı mülakat, olayın terör örgütü ASALA tarafından planlandığını açıkça ortaya koyuyor. Martella, İtalyan istihbaratının, suikastın arka planını sürekli KGB ile ilişkilendirmeye çabaladığını vurguluyor.

Kitapta, Abdi İpekçi cinayeti hakkında ne tür bilgiler var?

Birgül Göker Perdisa: Evet, Gavazzeni İpekçi cinayetini de ele alıyor ve bu cinayetin Ağca tarafından değil, başka biri tarafından işlendiğini savunuyor. Ağca’nın bu cinayet için para aldığını, ancak belirli miktardaki paranın işlenmeden geri çekildiğini iddia ediyor. Bu durum, cinayetle ilgili belirsizlikleri artırıyor ve Gavazzeni, Ağca’nın cinayetle bağlantısının olmadığını düşünüyor.

“`

Related Posts

Hamaney haleflerini belirledi iddiası

ABD basınında yer alan iddialara göre, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, İsrail’le devam eden çatışmaların ortasında, olası bir suikast ya da savaşta hayatını kaybetmesi durumuna karşı üç üst düzey din adamını halef adayı olarak belirledi.

Netanyahu’nun 40 yıllık İran takıntısı! Daha önce iki kez denedi ama… İsrail daha önce hangi ülkelere saldırdı?

İsrail’in İran’ın nükleer programını hedef alan saldırıları devam ediyor. İsrail’in saldırılarında İran’da bulunan nükleer ve askeri tesisler vurulurken, İran’ın komuta kademesinden önemli isimler, bilim insanları ve çok sayıda sivil hayatını kaybetti. Harekatın arkasındaki kişi olan İsrail Başbakanı Netanyahu’nun 40 yıldır İran’a karşı söylemleri öne çıkıyor. Netanyahu İran’daki rejim karşıtı açıklamalarını birçok kez yinelerken daha önce 2009 ve 2013’te de saldırı emri vermişti. İsrail gizli servisi MOSSAD’da Netanyahu döneminde İran’ın nükleer programına karşı sabotajlar düzenlemişti. İşte Netanyahu’nun 40 yıllı İran takıntısının tarihi….

Almanya Başbakanı Merz’e göç ve nükleer uyarısı

CumhurbaşkanıTayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede İsrail ile İran arasındaki çatışma, ikili ilişkiler ve bölgesel konular ele alındı.

İBB’ye yönelik yolsuzluk soruşturması: Mustafa Keleş ile Murat Keleş tutuklandı

İBB’nin görevinden uzaklaştırılan tutuklu Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İBB’ye yönelik yürütülen ‘yolsuzluk’ soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş’in oğlu Mustafa Keleş ile yeğeni Murat Keleş, tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilmişti. Mustafa Keleş ve Murat Keleş’in ‘örgüt üyeliği’ gerekçesiyle tutuklandığı bildirildi.

Son dakika| İran’dan İsrail’e yeni saldırı dalgası!

Ayrıntılar geliyor…

İran-İsrail savaşı sekizinci gününde: Trump İran’ı Libya’ya çevirmekten mi korkuyor?

İsrail’in İran’a saldırmasıyla başlayan savaş 1’inci haftasını doldurarak bugün 8’inci gününe girdi. Bir hafta boyunca iki ülke karşılıklı birçok saldırı düzenledi. ABD’nin savaşa katılıp katılmayacağı tartışmaları gündemdeyken sekizinci gecede de …