Yatak takımlarınızı daha sık değiştirmeniz gerekebilir

“`html

Yatak Hijyeni ve Sağlık: Yastıkların Tehlikeleri

Uzun bir günün ardından yumuşak bir yatağa uzanmak, en güzel hislerden biridir. Yastığınızın konforuna yaslanıp, yorganınıza sarıldığınızda huzur bulursunuz. Ancak, mutluluğunuzun tadını çıkarırken, sizi bekleyen bazı tehlikeleri de göz ardı etmemeniz gerekiyor.

Yataklarınıza bakıldığında, nevresimlerin altında birçok zararlı mikroorganizmanın bulunduğu gerçeği dehşet verici olabilir. Milyonlarca bakteri, mantar, akar ve virüs, sıcak bir ortamda sizinle beraber yaşamayı tercih ediyor. Ter, salya, ölü deri hücreleri ve yiyecek kalıntıları, bu mikroplar için ideal bir besin kaynağı oluşturmaktadır.

Özellikle toz akarlarına dikkat etmelisiniz. Günde ortalama 500 milyon deri hücresini derimizden döküyoruz ve bu kesinlikle bir açık büfe gibidir. Maalesef, bu küçük canlılar ve dışkıları alerjiler, astım ve egzama gibi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.

Yapılan bir araştırmada, 2013 yılında Fransa’nın Lille kentindeki Pasteur Enstitüsü, hastane yataklarının çarşaflarında Stafilokok bakterisi tespit etti. Bu bakterilerin çoğu zararsız olsa da, S. aureus gibi bazı türleri cilt enfeksiyonları, sivilce ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde zatürre gibi ciddi hastalıklara neden olabiliyor.

İngiltere’deki Westminster Üniversitesi’nden mikrobiyolog Manal Muhammed, “İnsanlar, deri mikrobiyomları sayesinde büyük miktarda bakteri taşırlar ve bunu sürekli dökebilirler” diyor. Bu bakteriler genellikle zararsızdır, ancak hastanelerde yaralara girebiliyorlar ve ciddi enfeksiyonlara yol açabiliyorlar. Hastaneler, hijyen kurallarına sıkı bir şekilde uydukları için iyi bir veri kaynağıdır; yatak takımları her hastadan sonra değiştirilmekte ve yüksek sıcaklıkta yıkanmaktadır.

2018 yılında Nijerya’nın Ibadan Üniversitesi’ndeki bilim insanları, yıkanmamış hastane yataklarının zararlı bakterilerle dolu olduğunu ve bu bakterilerin idrar yolları iltihabı, zatürre ve menenjit gibi hastalıklara yol açabileceğini belirledi. Hastanelerde temiz olmayan yatak takımları, enfeksiyon riski taşıyor. Ayrıca, 2022’de yapılan bir araştırma, maymun çiçeği virüsü örneklerinin hastaneden alındığını ve yatak takımı değiştirilirken havaya viral parçacıkların yayıldığını ortaya koydu.

David Denning, İngiltere’deki Manchester Üniversitesi’nden salgın hastalıklar ve küresel sağlık profesörü, “Hastaneler, yatak takımlarını yüksek ısıda yıkayarak birçok bakteriyi öldürüyor” şeklinde ifade ediyor. Özellikle C. difficile bakterisi, yaşlılarda ishal sorunlarına yol açabilmektedir. Denning, çarşafların yıkanmasının bu bakterinin çoğunu öldürdüğünü ancak yumurtalarının yok edilmesinin güç olduğunu vurguluyor.

Yastıklar hakkında da dikkat edilmesi gerekenler var. 2013 yılında Amerisleep isimli bir Amerikan yatak şirketi, yıkanmamış yastıklardan örnekler aldı ve her altı santimetrekaresinde yaklaşık üç milyon bakteri bulunduğunu ortaya koydu. Bu, ortalama bir tuvalet oturağından yaklaşık 17.000 kat daha fazla bakteri demektir. 2006 yılında Denning ve ekibi, eski yastık yüzlerinin mantarlarla dolu olduğunu belirtti; özellikle toprakta sık rastlanan Aspergillus fumigatus türü.

Denning, “Her yastıkta milyarlarca, hatta trilyonlarca mantar partikülü olabilir” diyerek uyarıyor. “Bu durumun nedeni, başımızdan terlememizdir. Ayrıca, toz akarları da bu mantarlarla beslenmektedir.” Çoğumuz nadiren yastık yüzlerimizi yıkadığımız için mantarlar uzunca bir süre, hatta yıllarca yaşamaya devam edebiliyor. Yastığı havalandırmadığımızda ise mantar yumurtaları yatak odanıza saçılabiliyor.

Mantarlar, 50 dereceye kadar hayatta kalabiliyor. Yıkanma işlemi sonrası yastık yüzleri daha nemli olabiliyor ve bu da mantarların büyümesini teşvik ediyor. Uykuda geçirilen zaman ve yastığın yüzeye yakınlığı, bu durumun özellikle astım veya sinüzit gibi solunum problemleri yaşayan kişiler için önemli olduğunu gösteriyor.

Ağır astım hastalarının yaklaşık yarısı, Aspergillus fumigatus mantarına karşı alerjiktir; bu mantar, önceden akciğer hastalığı yaşamış kişilerde sorun yaratabilir. Ancak, sağlıklı bir bağışıklık sistemi olan insanların %99.9’u mantarın yaydığı sporlara karşı dayanıklıdır. Bununla birlikte, bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler, bu mantarların sağladığı tehditleri çok daha ciddi seviyelerde yaşayabilirler.

Peki, yastık yüzlerini yıkamak yeterli değilse, ne yapmalıyız? Denning, “Astım, akciğer hastalığı ya da sinüzit problemleriniz yoksa, yastığınızı her iki yılda bir değiştirmeniz yeterli; fakat bu tür rahatsızlıklar varsa, her üç ila altı ayda bir yeni bir yastık almanız tavsiye edilir” diyor.

Yatak çarşafları içinse uzmanlar, haftada bir yıkanmasını öneriyor. Ayrıca, ütü yapmak da çarşaflar üzerindeki bakteri miktarını azaltmaya yardımcı olabilir. Denning, “Eğer başka bir seçeneğiniz yoksa, çarşaflarınızı dikkatlice ütüleyebilirsiniz. Ancak, sağlıklıysanız bakterilerin çoğu zaten vücudunuzda mevcut. Hastalık durumunda bu daha önemli hale gelir” şeklinde uyarıyor.

Evcil hayvanların yatakta uyumasına izin vermek de bakteri ve mantar sayısını artırabilir. Ayrıca, uyumadan önce duş almak, kirli çoraplarla yatağa girmek, makyaj veya losyonla yatağa yatmak gibi alışkanlıklar da hijyen açısından sakıncalıdır. Yatakta kahvaltı yapmak veya geç saatlerde atıştırmalıklar yemek de durumu kötüleştirir.

Denning, “Yatakta yemek yemek konusunda insanları engellemiyorum, fakat bu durumda çarşafları düzenli olarak yıkamak oldukça önemlidir. Haftada bir kez yıkamanın yeterli olup olmadığını söyleyemem” diyor.

“`

Related Posts

Orman yangınları sonrası solunum şikayetiyle hastanelere başvuruda yüzde 30 artış oldu

Orman yangınları sonrası solunum şikayetiyle hastanelere başvuruda yüzde 30 artış oldu

Gizli pandemi: Lyme

425’den fazla hastalığı taklit eden ve teşhis edilmesi bu yüzden zor olan Lyme hastalığı ‘gizli bir salgın’ olarak nitelendiriliyor. Geçmişte kenelerden bulaştığı düşünülen hastalığın bit,
pire, sivrisinek, tahtakurusu gibi kan emicilerden de geçtiği belirtiliyor.

Belirti taşıyanlar dikkat: Derideki ağrılı nodüller “köpek memesi hastalığı”nın belirtisi olabilir

Belirti taşıyanlar dikkat: Derideki ağrılı nodüller “köpek memesi hastalığı”nın belirtisi olabilir

Erken teşhis ve doğru müdahaleyle KKKA’dan kurtulmak mümkün

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ömer Tamer Doğan, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’ne (KKKA) maruz kalanların erken ve doğru müdahaleyle hastalıktan rahatlıkla kurtulabildiğini belirtti. Doğan, yazılı açıklamasında, hastalığın bulaşma yolları, korunma yöntemleri ve tedavi süreçleri hakkında bilgi vererek, erken müdahalenin önemine dikkati çekti.

Prof. Dr. Ergen: Adet geciktirici ilaçlar alışkanlığa dönüşmemeli

Prof. Dr. Ergen: Adet geciktirici ilaçlar alışkanlığa dönüşmemeli

Ayak altındaki kaşıntının sebebi ne? Ayak altında kaşıntı neden olur, nasıl geçer?

Tatiller bitti, şehir hayatı çoktan başladı… Güneş de yerini serin ve yağmurlu havaya bırakıyor. Şimdi kontrole gitmenin ve yazın güneş ışığı gören benleri kontrol ettirmenin tam zamanı… Özellikle ayağınızın altında bir kaşıntı meydana geldiyse bunu mutlaka önemseyin!